MARŞLAR VE HİKAYELERİ: OLUR MU BÖYLE OLUR MU?

 Ekrem Ataer, ''SOL'' 1, 2, 3... adlı kitabında marşlar için; ''Onları yalnızca potre üzerinde yan yana gelmiş notalar mı sanıyorsunuz? Yoksa evrene dağılan düzenli frekanslar mı? Ya da; şarkı türkü, marş, beste, güfte vs. Onlar; tüm dünya halklarının yaşanmışlıklarından imbiklenen, her damlasında geleceğe dair umudu, inancı, azmi taşıyan; dünün, bugünün ve geleceğin sesleridir. Onların ülkesi, dili, dini, bayrağı, sınırı olmaz. Çünkü tüm insanlığa aittirler.'' der. 


Marşlar ve Hikayelerini anlatacağım yazılarımın ilkin de, Ruhi Su tarafından bestelenen, Olur mu Böyle Olur mu? marşının hikayesini anlatacağım.


PLEVNE MARŞI


Tuna Nehri akmam diyor,

Etrafımı yıkmam diyor,

Ünü büyük Osman Paşa,

Plevne'den çıkmam diyor.


Tuna nehri akar gider

Etrafını yıkar gider

Şanlı Gazi Osman Paşa

Moskofları kırar gider


Olur mu beyler olur mu

Evlât babayı vurur mu

Padişahın zalimleri

Bu dünya size kalır mı


Ruslar Tuna’yı atladı

Karakolları yokladı

Osman Paşa’nın kolunda

Beş bin top birden patladı


Kılıcımı vurdum taşa

Taş yarıldı baştan başa

Ünü büyük Osman Paşa

Askerinle binler yaşa


Plevne’nin ardı bayır

Bizlerde kalmadı hayır

Yok olası Damat Paşa

Yaktı bizi cayır cayır


İstanbul’dan tel geliyor

Kadir Mevlâm dil veriyor

Padişah da pencereden

Baka baka can veriyor


Kapandı Plevne’nin yolu

Düşman sardı sağı solu

Askerim çok cephanem yok

Yetiş Süleyman Paşa kolu


İstanbul’dan gelir kadı

Kalmadı dünyanın tadı

Şaşkın oldu zalim Kadı

Deli oldu deli kadı


İstanbul'un hanımları

Sedeftendir nalınları

Kör olası kâfir Moskof

Öksüz koydun yavrıları


Kara kazan coştu derler

Dalga dalga aştı derler

Osman Paşa’nın askeri

Gece burdan geçti derler

 

Plevne’den toplar atıldı

İslâm Bulgar’a katıldı

Haberin olsun Sultan Hamit

Urum-elleri satıldı


Tuna’ya köprü kuruldu

Askerin boynu vuruldu

Ağlaşın asker, ağlaşalım

Osman Paşamız vuruldu


İstanbul’un hanımları

Serbest gezer zalimleri

Kör olası Moskof’un

Bitmez bilmez zulümler


Tuna üstü esmez oldu

Kılıcımız kesmez oldu

Kör olasın Murat paşa

Cephanemiz yetmez oldu


Karadeniz dalgalandı,

Orta yeri halkalandı,

Kör olası Damat Paşa,

Moskof ile ne laflaştı


Kaleden toplar atılır

Moskof İslâm’a katılır

Osman Paşa’nın elinden

Beş bin top birden atılır


Kahpe Moskof kesti yolu

Almak ister İstanbul’u

Plevne bir toprak kala

Düşman sarmış sağı solu


Bakın hele Balkanlara

Boyanmış hep al kanlara

Benziyor Türk askeri

Ateş saçan volkanlara


Türk’e pusu kurdu Moskof

Bunca yiğit vurdu Moskof

Osman Paşa karşı durur

Almak ister yurdu Moskof


Ağustosta açtı cengi

Görülmemiş daha dengi

Tuna’ya çok kan döküldü

Kıpkırmızı oldu rengi


Merdivenden indirdiler

Han sarayına bindirdiler

Kalk gidelim Osman Paşa

Bizi şimdi öldürürler


Kır atıma attım postu,

Çift tabanca elmas taşlı,

Gitme beyim öldürürler,

Bu vezirler her bir sözde.


Taş tabyaya toplar patlar

Osman Paşa istihkâm yapar

Süvariler çadır çarpar

Kâfir Moskof karşıdan bakar


Karadeniz [hep] kopuştu

Şipka Balkanı tutuştu

Bakın arkadaşlar bakın

Hızır mı bize yetişti


Karardı kazan karası

Karardı asker arası

Bugün bizi öldür [ür] (ecek)ler

Arkamızda süngü yar(a)sı


Çadırımız mavi beyaz,

Bu sene gelmedi mi yaz?

Aman kâtip haller yaman,

Beni başka deftere yaz.


Balkanları tez aşmalı

Kafkasya’ya ulaşmalı

Zafer için gece gündüz

Rabbimize yalvarmalı


Eğildim bir su içmeye

Atıma yollar biçmeye

Karşıdan Ruslar göründü

Utandım geri kaçmaya


Arabalar gelir geçer

Camları açar pencere

Osman Paşa’nın askeri

Sokak sokak yalım geçer


Karadeniz kararın yok

Gonce gülün timarın yok

Seni Moskof güle ürsün

Senin halden haberin yok


Çadırımın ipi yerde

Üstümüzde yeşil perde

Urun evlatların urun

Umudumuz yok geride


Osman Paşa Marşı adı ile bilinen, Plevne Marşı, Balkanlar özgü melodiler taşımaktadır. Marş konu olarak, Plevne Savunması'nda Osmanlı askerlerinin komutanlığını yapan, Osman Paşa'yı ele almaktadır. Kaynaklarda marşın söz yazarları, Mehmet Ali Bey ve Mithat Efendi olarak geçmektedir. Dikran Çuhacıyan marşın bestecesi olarak kaynaklarda ki yerini almıştır. 


OLUR MU BÖYLE OLUR MU? 


olur mu böyle olur mu

kardeş kardeşi vurur mu

kahrolası diktatörler

bu vatan size kalır mı


bu meydanda cengimiz var

er olan meydana gelsin

bu düzenle kavgamız var

insan olan safa gelsin


bu yol uzun olur sanma

devran böyle gider sanma

biter devr-i saltanatlar

boyun eğmez halkımız var


Plevne Marşı, Demokrat Parti iktidarı boyunca baskıcı uygulamalara karşı harekete ve eyleme geçen gençliğin dilinde farklı şekilde yer edindi. Plevne Marşı zamanla daha devrimci bir marş haline gelmiştir. Dönemin muhalif üniversiteli gençlerinin Plevne Marşı'ndan uyarlaması sonucu dillerden düşmeyen marş, o yılların ruhunu anlatan bir ezgi olarak tarihe mal olmuştu. Defalarca farklı sanatçılar tarafından icra etmiştir.


28 Nisan 1960'ta İstanbul'da, 29 Nisan 1960'ta da Ankara'da düzenlenen gösterilerde üniversite öğrencisi Turan Emeksiz'in öldürülmesi sonucu başlayan gösterilerden sonra marş dilden dile yayılmıştır.



KAYNAKÇA

1. EKREM ATAER - SOL 1,2,3... (SAYFA 137-138)

2. METİN AND - OSMANLI TİYATROSU; ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ (SAYFA 83)


DENİZ DÜZGÜN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİNEARKEOLOJİ: BİR YÖNETMEN BEŞ FİLM - ANDREY TARKOVSKİ VE SİNEMA DÜNYASI

SİNEARKEOLOJİ: EN İYİ 50 SOVYET FİLMİ

SİNEARKEOLOJİ: BİR YÖNETMEN BEŞ FİLM - SERGEY AYZENŞTAYN VE SİNEMA DÜNYASI