Kayıtlar

Ocak, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İYİ Kİ DOĞDUN NAZIM

Türkiye ve dünya edebiyatının büyük şairlerinden olan Nazım Hikmet'in, 122. doğum günü. 15 Ocak 1902'de Selanik'te başlayan yaşam öyküsü, 3 Haziran 1963'te Moskova'da son buldu. Nazım Hikmet'in altmış bir yıllık ömürüne sığdırdığı, sayısız anıyı sizler için derledim.  Yaşar Kemal'in İnce Memed'ini Rusça'ya çevirdi.  "Birinci ve ikinci ciltleri Türk edebiyatının en çok satan kitaplarından olan İnce Memed, Rusça’ya Nazım Hikmet’in o büyülü diliyle çevrildi.  Yaşar Kemal'in Nazım Hikmet'le ilgili bir anısını vefatının ardından yakın dostu Zülfü Livaneli şöyle yazmıştı: Paris’te Abidin Dino’yla birlikte Nazım Hikmet’i tren istasyonunda karşılamışlar. Nazım demiş ki "Yaşar, romanını okudum. Eğer bana bu kadar zulmetmeselerdi, bunca yıl hapis yatmasaydım, belki ben de senin kadar güzel bir şey yazabilirdim ama olmadı." Yaşar Kemal, "Koca Nazım’ın genç bir adamla alay etmesi yakışık alıyor mu?’' diyerek oradan ayrılmış ve küs...

STEVEN DELAY İLE RÖPORTAJ

RÖPORTAJ: SELLERS JOHNSON Terrence Malick felsefi perspektifleri çok iyi kullanan bir yapımcı, senarist ve yönetmen. Malick üzerine akademik araştırma yaparken onun sanat estetiğini ve müstesna anlatım yapılarını değerlendirmek için Søren Kierkegaard, Martin Heidegger ve Ludwig Wittgenstein gibi belirli filozoflara yönelsek de film ve felsefe araştırmalarının kesişimi felsefi analizde yeni perspektifler açmaya devam ediyor. Hâliyle, Malick’i değerlendirirken felsefe esas unsur olmaya devam ediyor ancak onun eserlerindeki karmaşık temaları, estetiği ve etiği keşfederken tam manasıyla işlev gördüğünden de emin olmamız gerek. Steven DeLay, editörlüğünü üstlendiği Life Above the Clouds: Philosophy in the Films of Terrence Malick [Bulutlar Üstünde Yaşam: Terrence Malick Filmlerinde Felsefe] (SUNY, 2023) adlı yeni kitabında işte bu güçlü disiplinler arası yaklaşımı öne çıkarıyor. Film çalışmalarına yoğunlaşan bir filozof olan DeLay’in Malick üzerine bu antolojisi, Malick’in filmlerinin felse...

MARŞLAR VE HİKAYELERİ: OLUR MU BÖYLE OLUR MU?

 Ekrem Ataer, ''SOL'' 1, 2, 3... adlı kitabında marşlar için; ''Onları yalnızca potre üzerinde yan yana gelmiş notalar mı sanıyorsunuz? Yoksa evrene dağılan düzenli frekanslar mı? Ya da; şarkı türkü, marş, beste, güfte vs. Onlar; tüm dünya halklarının yaşanmışlıklarından imbiklenen, her damlasında geleceğe dair umudu, inancı, azmi taşıyan; dünün, bugünün ve geleceğin sesleridir. Onların ülkesi, dili, dini, bayrağı, sınırı olmaz. Çünkü tüm insanlığa aittirler.'' der.  Marşlar ve Hikayelerini anlatacağım yazılarımın ilkin de, Ruhi Su tarafından bestelenen, Olur mu Böyle Olur mu? marşının hikayesini anlatacağım. PLEVNE MARŞI Tuna Nehri akmam diyor, Etrafımı yıkmam diyor, Ünü büyük Osman Paşa, Plevne'den çıkmam diyor. Tuna nehri akar gider Etrafını yıkar gider Şanlı Gazi Osman Paşa Moskofları kırar gider Olur mu beyler olur mu Evlât babayı vurur mu Padişahın zalimleri Bu dünya size kalır mı Ruslar Tuna’yı atladı Karakolları yokladı Osman Paşa’nın kolunda...